23.01.2025 günü gözaltına alınan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Fırat Epözdemir’in tutuklanmasına karar verilmiştir.
Süreç ile ilgili detaylar vahimdir:
- Av. Fırat Epözdemir’e yöneltilen 2015 yılına ilişkin suçlamalar ile ilgili daha önce soruşturma başlatılmış; uzun süre sürüncemede bırakılan dosyada, 10.09.2024’te kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 22.12.2024 tarihinde, henüz yasal zorunluluk kapsamında Adalet Bakanlığından izin bile alınmaksızın, bir kısım gazeteciye bilgi geçilerek, İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerine soruşturma başlatıldığı kamuoyuna duyurulmuştur.
- Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, 07.01.2025 günü, Çağlayan Adliyesine giderek dosyaya atanan Cumhuriyet Savcılarına soruşturma ile ilgili beyanlarını sunmuştur.
- 14.01.2025 günü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘’İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi, yeni Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesine karar verilmesi’’ talebi ile Asliye Hukuk Mahkemesine davaname sunulmuştur.
- İstanbul Barosu, 15.01.2025’te düzenlenen basın toplantısıyla, Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri; önceki dönem İstanbul Barosu Başkanları, Başkan adayları ve grup temsilcileri katılımı ile davanameye tepkisini ortaya koymuş, Genel Kurul iradesine sahip çıkılacağını belirtmiştir.
- 23.01.2025 tarihinde Av. Fırat Epözdemir, Avrupa Konseyi Savunmanlar Toplantısı dönüşünde İstanbul Havalimanında Avukatlık Kanunundaki usuli güvenceler ihlal edilerek gözaltına alınmıştır.
- Öğrenildiği üzere meslektaşımız hakkındaki soruşturma tam da 15.01.2025 tarihli basın toplantısının hemen sonrasında diriltilmiştir.
- Av. Fırat Epözdemir, gözaltına alındıktan sonra 24 saat boyunca avukatları ile görüştürülmemiştir.
- Yaklaşık iki gün süren gözaltı sonrası Epözdemir, 25.01.2025 Cumartesi günü öğle saatlerinde Çağlayan Adliyesine getirilmiştir. Epözdemir’in savunmasına katılacak avukatların hazır olması beklendiği sırada, yetkililerce tahammülsüz tavırlar sergilenmiştir. Ayrıca savunmaya katılmak üzere adliyeye gelmiş olan yüzlerce avukat, ifade işlemlerinin gerçekleşeceği koridora alınmamış, adliyenin ortasında ayakta bekletilmişlerdir.
- Av. Fırat Epözdemir, ifadesinin ardından, tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiştir. Savunma görevi için duruşma salonu önüne gitmeye çalışan avukatların karşısına bu sefer de Sulh Ceza Hakimliklerinin koridorlarını kapatan bariyerler çekilmiş; özel güvenlik ve kolluk kuvvetleri avukatların önüne konumlandırılmıştır.
- Avukatlarca, bu yapılanın hukuka aykırı olduğu ve bu şekilde yargılama yapılamayacağı hatırlatılmasına rağmen, kendilerine iki gün önce verilen bir talimat ile artık Mahkeme koridorlarında da kısıtlamalar uygulanacağı gerekçesiyle bariyerler açılmamıştır. Aslında bir Baro Yönetim Kurulu üyesinin, avukata erişim hakkı ihlal edilmiştir.
Her aşamasında birçok hukuka aykırılık barındıran bu tutuklama kararının, yalnızca Av. Fırat Epözdemir’e yönelik olmadığı açıktır. Başlatılan soruşturmaların birçoğunda aylarca herhangi bir işlem yapılmazken, bu dosyadaki işlemlerin hızı dahi bunun açık göstergesidir.
Yine Fırat Epözdemir ile ilgili daha önce kesinleşmiş kararla kapatılmış olan soruşturma dosyasının, İstanbul Barosuna başlatılan soruşturmadan sonra tekrar ele alınması da manidardır.
Adını koymak gerekir ki hedef aslında İstanbul Barosunun Genel Kurul iradesi, savunma hakkı ve avukatlık mesleğidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmadığı, mesleki faaliyetleri nedeniyle birçok avukatın tutuklu bulunduğu, kamuoyu nazarında yargıya güvenin gittikçe düştüğü bir ortamda, hak mücadelesi veren avukatların ve baroların hedefe konulması şaşırtıcı değildir.
Av. Fırat Epözdemir, göreve geleli kısa bir süre olmasına rağmen, Yenidoğan Çetesi tarafından bebekleri katledilen ailelerin, türlü işkenceler gören Av. Dilek Ekmekçi’nin, umudu tükenip intihar eden meslektaşlarımızın ailelerinin ve sayılmakla bitmeyecek birçok mağdurun yanında yer almış; mesleğinin ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeliği görevinin gereklerini layıkıyla yerine getirmiştir.
Bugün Av. Fırat Epözdemir’e, yarın belki bir başka Yönetim Kurulu üyesine veya avukata yönelecek bu soruşturmalara karşı mesleki dayanışmanın büyümesi ve demokratik tepkiler geliştirilmesi, acil ve zaruridir. 15 Ocak günü, İstanbul Barosu konferans salonunda bir araya gelen farklı avukat gruplarına mensup Baro Başkan adayları ve geçmiş Baro Başkanlarının yer aldığı tarihi fotoğraf karesi, meslekleri söz konusu olduğunda avukatların nasıl dayanışma gösterdiğinin en güzel örneklerindendir.
İstanbul Barosuna yönelen hukuksuzluğa karşı bir adım geri atmaksızın mücadele edeceğimizi bir kez daha duyurur; meslek onurunu dert edinen, demokrasi ve hukuk mücadelesinde ben de varım diyen tüm meslektaşlarımızı bir kez daha dayanışmaya davet ederiz.